Para Her Şey Demek Değildir Ama Para Çok Şey Demektir!

PARA HER ŞEY DEMEK DEĞİLDİR AMA PARA ÇOK ŞEY DEMEKTİR!

Para, tarih boyunca değişik formlarda karşımıza çıkmaya devam eden bir maldır ve her mal gibi de bir değeri vardır. Para, işte o değeri çerçevesinde insanoğluna ya hizmet eder ya da insanoğlunu kendine hizmet ettirir. Toplumlar, bilim ya da dogmalar ışığı altında parayla tanışarak, kendi finansal okuryazarlık ve davranışsal finans serüvenlerini yaşarlar.  Bu serüvenleri sırasında da para bazen  her şey, bazen de çok şey olarak adlandırılabilmektedir.

50 yaş ve üzeri olanlar çok iyi hatırlayacaklar ki; o dönemlerde arkadaşlarımızdan borç para isterken Hakan Peker’in seslendirdiği şarkıyı kullanır “hey corç versene borç” diye sorar ve cevap olarak da “olmaz maykıl bende de yok” türü kahkahalarla karışık cevaplar alıverirdik. Yine o dönemlerde Rüçhan Çamay’ın seslendirdiği “Para, para, para varlığın bir dert yokluğun yara” ya da Özdemir Erdoğan’ın seslendirdiği “Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık” şarkısı sıklıkla dinlenirdi. Hatta ünlü Fransız komutan Napolyon Bonapart’ın bir savaşın kazanılması için ne gerekir sorusuna verdiği “Para, Para, Para” cevabı nerede ise para konulu her sıkı tartışmanın bir parçası olurdu. O günlerde de bugün olduğu gibi “Para Her şey Demek Değildir” konulu bazen çok sığ, bazen çok politik, romantik ya da dogmatik kavramlar içerecek düzeyde ve kendilerince anlamlı olduğu düşünülen sohbetler edilir, kitaplar ve makaleler yazılır hatta kürsülerden uzun uzun konuşmalar yapılırdı. Yeşilçam da boş durur mu hiç; yakışıklı jönleri, güzel aktris ve tonton karakter oyuncuları ile romantik bir bakış açısı ile parayı işleyerek “Para Her şey Demek Değildir” cümlesini nerede ise bir slogana dönüştürerek “Mühim Olan Aşkımız” demiştir.

O günleri tüm ilikleri ile yaşamış, o günlerden bu günlere sayısız siyasi ve ekonomik krizler görmüş ve şu an tüm iliklerine kadar günümüz finansal şartlarını da hissetmekte olan birileri olarak; gerçek hayat yani yaşam, bize tüm ağırlığı ile “Para Çok Şey Demektir ”i öğretmekte.

Tecrübe ile hepimizce de sabittir ki; yaşamımız boyunca mutlaka bir şeyleri bir şekilde öğreniriz ama bu serüvenimiz kişiden kişiye öğrenme süresi ve yöntemine göre 3 farlı şekilde cereyan eder. Birincisi “indirimli fiyattan öğrenme”dir ki; buna ““(kendi ya da başkalarının tecrübelerinden) diye adlandırılır. İkincisi ise “üzeri fiyattan öğrenme” diye adlandırılır ki; bu da tecrübeleri yeterince dikkate almayanların öğrenme şeklidir denilir.  Üçüncüsü ise; “zamlı fiyattan öğrenme” diye adlandırılır ki; ilk iki yöntemle öğrenemeyenlere “yaşamın ta kendisi mutlaka en sert ve ciddi yüzü ile öğretir” denilir.

Paranın gerçekte ne olduğunu ya da ne olmadığını bizim jenerasyon adına yaşamın kendisi karar verdi ve zamlı fiyattan bir çoğumuza öğretti diye düşünüyorum. Ancak 18 yaş altındaki 22 milyonluk nüfusa sahip güzel Türkiye’miz için çok geç kalınmamalı ve finansal okuryazarlık ve davranışsal finansı zorunlu bir ders olarak anasınıfından başlanılarak tüm eğitim müfredatlarımıza, dijital ve basılı medyamıza, şarkı sözlerimize ve film senaryolarımıza varan bir çerçevede işlemeliyiz. Vakit kaybetmeden hepimiz üzerimize düşeni yerine getirmezsek “Biz Bu Filmi Görmüştük” diyenlerimizin sayısı giderek artacak diye düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi? Çünkü Para Her şey Demek Değildir Ama Çok Şey Demektir!

Rifat Öztürk

FODER Gönüllüsü